
Nietzsche, nihilizmi kısaca şöyle yorumlar: “Tanrı öldü (“Gott ist tot” s. 212). Nietzche’nin bu sözü aslında Batı tarihinin yüzyıllardır süregelen kaderini tanımlar, dile getirir niteliktedir. Bunu da ilk kez Şen Bilim kitabının üçüncü bölümü olan “Kaçık Adam” anekdotunda açıklamıştır.
Bir öğle aydınlığında elinde fener ile Tanrı’yı arayan Kaçık Adam, “Tanrı’yı arıyorum, Tanrı’yı arıyorum. Tanrı nerede?” (s. 215) sözleriyle etrafındaki insanların dikkatini çeker. Buradaki en çarpıcı nokta Kaçık Adam’ın güpegündüz yaktığı fenerdir. Ona göre Tanrı’yı aramak, aslında güneşin altında fener yakmak kadar anlamsızdır. Çünkü Tanrı ölmüştür: “Onu biz öldürdük – sizlerle ben!” ve devam eder, “Tanrı öldü! Tanrı öldü! Tanrı öldü! Tanrı öldü gitti! Onu öldüren de biziz! Bütün katillerin katili olan biz nasıl avunacağız? Dünyayı şimdiye dek elinde tutan, en kutsal, en güçlü olan bizim bıçaklarımızla kana bulandı. Kim temizleyecek bu kanı bizden? Hangi suyla arıtabiliriz kendimizi? Nasıl bir kefalet törenini düzenlesek, hangi kutsal oyunu oynasak? Bu eylemin büyüklüğü bizim için fazla büyük değil mi? Bu ancak eylemi gerçekleştirene yaraşır sayıldığı için bizim Tanrı olmamız gerekmiyor mu? Hiçbir zaman daha büyük bir eylem olmadı, şu da var ki, bizden sonra doğacak olan, bu eylem uğruna şimdiye kadarki tarihlerden daha yüksek bir tarihin bir parçası olacak!” (s. 215). Nietzsche’nin “Kaçık Adam” anekdotunda söylediği bu sözler, Platon’da köklenip şimdiye dek süregelmiş, görünüş dünyasıyla gerçek dünyanın birbirinden ayrılmasının bu dünyadaki çürümeye sebep olduğunun betimlemesidir.
Nietzsche’ye göre Batı felsefesi Platoncu bir felsefedir. Şen Bilim’de işlenen “Tanrı öldü!” mülahazası felsefi açıdan, Platoncu felsefenin sona erdiğinin göstergesidir. Artık duyuüstü dünyanın gerçekler dünyası üzerinde bir etkisi kalmamıştır. Böylelikle Nietzsche’nin felsefesi, Platon’dan beri var olan metafiziği sona erdirmiş, bu anlayışa toptan karşı çıkmıştır.
İnsan açısından Tanrı, Heidegger’in deyişiyle, “duyuüstünün temeli, bütün gerçek olanların amacı” konumundadır. “Tanrı öldüyse, ideaların duyuüstü dünyası, bağlayıcı, hepsinden önemlisi canlandırıcı, kurucu gücünü yitirmişse, onda insanın ne tutunacağı ne de yöneleceği bir şey kalmamış demektir.” (Heidegger, 2001, s:18). Böylelikle insanların tutunacağı hiçbir dal kalmaz ve Kaçık Adam’ın dediği gibi insan, “sonsuz bir hiçte yolunu şaşırmış” durumdadır (Metin Bal, 2020). Bu durum ise insanı nihilizme götürür.
Sonuç olarak, “Kaçık Adam” anekdotunda “Tanrı öldü!” sözü insanların duyuüstü dünyayı terk etmesinin vaktinin geldiğini belirtmek için kullanılmıştır. Batı dünyası Hristiyanlık anlayışı, bütün hakikati Tanrı’nın aşkın alanında aradığı için, Tanrı’nın ölümü Batı kültürü adına bütün hakikatin çökmesi anlamına gelmektedir. “Tanrı öldü” düşüncesi, eskiden kalmış tüm değer yargılarının yozlaşmasının ve bu yozlaşmışlığın insanı nihilizme sürükleyeceğinin sade bir ifadesidir. Bu bağlamda Nietzsche, Güç İstenci kitabında “konukların en tekinsizi” olarak belirttiği üzere, nihilizmi insan varoluşu için büyük bir tehlike olarak görür. Yani “Tanrı öldü” ifadesiyle kastettiği ateizm değildir, hiçbir nihai kesinliğin bulunmadığı bir dünyaya doğru ilerleyişimizi belirtmek istemiştir. Bunu da ancak böyle güçlü bir metafor ile aktarabilmesi mümkündür. Kendisine yakıştırılan nihilizm ideolojisini de burada reddetmiş ve insanı bu varoluşsal bunalımdan kurtarmak için “Şen Bilim” eserini kaleme almıştır.
Nietzsche Tanrı’nın ölümü düşüncesinin getireceği endişe ve korkuların, altından kalkılamayacak bir yük olduğunun farkındadır. Fakat insanların yozlaşma durumunu artık Tanrı’yla bile atlatamadıklarını görmek onu bu metaforsal anlatıma mecbur bırakmıştır. Tüm bunlara rağmen insan varlığı için yerine getirilmesi gerekeni yapmış ve nihilizme karşı çıkarak insanları duyuüstü dünyaya sığınmayı bırakıp, ussal (akılsal) dünyaya davet etmiştir. Böylelikle insanlara başkaldırmış ve tüm tehlikelere göğüs gererek aklın özgürlüğünü ilan etmiştir.
KAYNAKÇA
* Nietzsche, F. (2003). Şen Bilim. (Çev. Levent Özşar). Bursa: Asa Yayınları.
* Nietzsche, F. (2010). Güç İstenci. (Çev. Nilüfer Epçeli). İstanbul: Say Yayınları
* “Nietzsche’nin “Tanrı Öldü” Sözü”nün Düşünce Tarihindeki Öneminin Heidegger Tarafından Bir Yorumu “– BİRİNCİ BÖLÜM- Metin Bal, 2020. s.7-12.
* Heidegger, M. (2002). “Nietzsche ve Batı Metafiziği: Nietzsche’nin Sözü: Tanrı Öldü”. Nietzsche ve Din. (Çev. Ahmet Demirhan). İstanbul: Gelenek Yayınları, s. 59-107.
* Horkheimer, M., Adorno, T., Gadamer, H. G. (2001). Söyleşi: “Nietzsche ve Biz”. Cogito,
Nietzsche: Kayıp Bir Kıta. Sayı: 25, Kış 2001, ss. 206-212.
* “Nietzsche’nin ‘Tanrı Öldü’ Sözü ve Değerler Sorunu” Celal BÜYÜK. Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 2013 17 (3): 1-20