
ANÖ
Yaz gecelerinin tatlı usul rüzgarında,Dokunmak gibi sana üşütmeden esen,Bir çocuk geçer gökyüzünden masum,Bizi görür parıldayan, eder tebessüm. Bir an vardır seni ilk hissettiğim,Yıllardır hiç tütmeyen korlar içinde,Alevlere bürünen gaz lambası.Ve ateş daha…

Kurak
Sabah kalktın mı Bak Ben yine kan ve kemikten ibaretim Yasaklarda ibadetim Ya da kimsesiz banklarda Paralel raylarda Fotoğraflarda saklanamam Yalnız aklında resmedilirim Karanlık dar sokaklarda Dilin uzanmadığı laflarda Açık açık hüzün…

Bir Gün Bir Genç Kız
Bir gün bir genç kız, İhlal etti, Tedavülden kalkmasını istediği adamların, Tehditkâr yaşam koşullarını. Bir gün bir genç kız, Bir şiir armağan etti babasına, Gözyaşlarına tayin edilen perdeleri aldı arkasına, Savurdu öfkesini,…

Ver, Aestas, Autumnus et Hiems
Life is between four seasons: Spring breezes around first, then lives are roast in the heat. Before can get enough of the beautiful days, hearts dry and turn yellow like a leaf.…

Öyle de güzel seveceğim
Bir gün çıkıp geleceğim, Kucağımdan çiçekler taşmış. Şaşıp kalacaksınız, Kırıldığım kadar tamir edişime. Bir gün koşup sarılacağım, Beni hor gördüğünüz bakışlarınıza. Ve korkup kaçacaksınız, Bu denli insan kalışımdan. Bir gün, öyle de…

Ben Sağ Ben Selamet
Nedir bu yutkunmadan hissettiğim Mutluluk mu hissizlik mi Aşina soluk lacivert duvarlar arasında Her şeyin boğazımdan kayıp Mideme oturmasına sebep? Hediye paketlerindeki kurdeleler gibi Çözüldükçe bileklerimi sarmakta Sarmaşıklar. Ya uzakta olduğumdan yabancı…

Bir Gece Yolcusu
Bir gece yolcusuyduk, Film şeridi gibi geçiyordu asfaltlar. Gökyüzü karanlığını bırakmıştı sabaha, Bulutların özlemi kokuyordu ortalık. Kafamdan geçen binbir türlü düşünce, Yerine binbir düşünce daha ekliyordu. Yok muydu bir yolu? İnsanın düşüncelerini…

Sen
Dinlediğinde üzen şarkılar gibi, Yeşil deniz, Yeşilin kıyıya, Yakın oluşu kadar yakın. Varoluşsal sebeplerden. Nefes verir insan, Almak mecburi, vermek tercih. Herkesinki, Kendine göre mantıklı. Gözlerinde anımsadığım tanıdık, Yaratılmadan önce sevişen ruhlarımız.…

Tren
Gözlerin uğrardı gözbebeklerimin karanlığına. Bir gökkuşağında baş başa kalmıştık, Ve bizi tutan tek şey ikimizin de yağmur kokusu seviyor oluşuydu. Bilmem ne zaman savururduk birbirimizi kahkahalarda. Gece yarısına gizlenen güneş, Şüphe eder…

“klik”
Tik tak tik tak Gözlerin ensene bakarak Uykunun bittiği yerde Mürekkep akacak Bir saatin mekanizması misali İnce işçilik Nakış nakış ayrıldı yollar Akrep dururken yelkovan acelesi Gittikçe uzaklaşarak Tik tak tik tak…

Kuşanıyor Ömrüm Yeni Bir Yaşı Mücadele Mayasıyla
Dünyaya gelişimin iki yüz seksen sekizinci ayındayım. Güne vurmaya cesaret edemedim ömrümü. Geçiyor zaman, hızla ve ah’larla… Vehametini bir köşeye bırakmak istiyorum aldığım yaşların ve Telaşlarımı ipe sermeyi düşünüyorum. Var olmanın sancılarını…

Bilinmez
Yüzlerce bulutun içinde kaybolurdu gökyüzü, Ya da arkasına sığınırdı bulutların kim bilir? Asırlar öncesinde yazılmış bir tiyatro oyununa gitmiş gibi, Bir an çok tanıdık ama bir o kadar da yabancı gelirdi insan.…

Aynadaki Adam Davası
Kendi kendime dedektiflik oynuyorum Her şey tam bir gizem Aynadaki adamın ani varoluşu, Davanın konusu. Bir sabah uyandığında huzur verici hiçlikten Kendini var olmuş buldu adam Neydi bunun ardındaki esrarengiz neden Otopsi…

ANÖ
Tam da seneler önce delilerce dinlediğim şarkının, Kar atıştırırken radyoda mırıldanması. En samimiyetsizi de aklımdan geçtiğin anı tutturması. Gözlerine bakarken söz veresi gelirdi insanın birden, İnsanlar çok mutlu olduğu anlarda saçma sözler…

Ben de Buna Dâhil
pencereler vardı, camı buğulu olmayan, içerinin soğuğundan. gelenler ayakkabılarını soymadan, gidenlerin yasını hatırlattı. sözler vardı; noktasıyla virgülü üst üste gelen. öyle karmaşık. belki de nokta mı yoksa virgül mü olmak istediğine karar…